Bisikletle Kıbrıs'ı gezme planını aylar öncesinden yapmış değildim. Turdan üç beş gün önce aklıma yattı. Biraz araştırdım; nasıl gidilir, neresi gezilir diye. Düştüm yollara. Aylardan Ocak, Şubata girilmesi an meselesi iken Türkiye soğuk ve bir çok bölgesi kar yağışlı. Kıbrıs'ın nasıl olduğunu pek bilmiyorum ama yine de soğuk olur dediler. Gidince göreceğiz bakalım. Ben Kıbrıs'a ulaşmak için Silifke, Taşucu'ndan kalkan gemiyi kullandım. Yazın daha fazla sefer olmak üzere şu anda 2 firma haftada 3 gün Taşucu'ndan Girne'ye; yine 3 gün Girne'den Taşucu'na karşılıklı sefer düzenliyormuş.
Seferlerin hava durumuna göre günü ve saati değişebiliyormuş. Bunun için gitmeden önce firmaları mutlaka telefonla aramakta fayda var. Bilet gidiş-dönüş 100 TL. Ayrıca limanda, liman hizmeti adı altında 12 TL verdim. Bir miktarda Kıbrıs'tan çıkarken verecekmişiz. Pasaportu olmayanlar KKTC'ye nüfus cüzdanı ile girebiliyor. Gümrükteki memur pasaport yerine geçen belgenin üzerine Kıbrıs'ta 30 gün kalabileceğimi yazmış olmasına rağmen, bana bu sürenin dörtte biri yeter.
Seferlerin hava durumuna göre günü ve saati değişebiliyormuş. Bunun için gitmeden önce firmaları mutlaka telefonla aramakta fayda var. Bilet gidiş-dönüş 100 TL. Ayrıca limanda, liman hizmeti adı altında 12 TL verdim. Bir miktarda Kıbrıs'tan çıkarken verecekmişiz. Pasaportu olmayanlar KKTC'ye nüfus cüzdanı ile girebiliyor. Gümrükteki memur pasaport yerine geçen belgenin üzerine Kıbrıs'ta 30 gün kalabileceğimi yazmış olmasına rağmen, bana bu sürenin dörtte biri yeter.
Taşucu'ndan gemi gece saat 12:00'de kalkacaktı ama; geminin demir alması 01:00'i buldu. Gemiye binince, biraz kitap okudum. Gemide çok fazla yolcu yok ve yeterince koltuk var. Saat 02:00'den sonra herkes koltukların üzerine devrilip yattı. Ben de 3 koltuğun üzerine serdiğim uyku tulumunu kendime yorgan yapıp uyudum. Koltuklar oldukça geniş ve rahat. Oturmaktan ziyade yatılması için tasarlanmış gibi; böyle olunca iyi bir uyku çektim tabi. Yolculuğumuz 7 saat sürdü. Saat 08:00'de Girne Liman'ındaydık.
Bugün öncelikle Girneyi gezeceğiz. Gezeceğiz diyorum. Yalnız turlamayı planladığım Kıbrıs'ta, ilk gününün ilk saatlerini Frederic ile birlikte geçireceğiz. Frederic 71 yaşında ama en fazla 50 gösteriyor. Asıl mesleği aşçılıkmış. 2011'in Ağustosunda Kopenhag'dan yola çıkmış. 2025'e kadar dünyayı dolaşacakmış. Bizler altmışımızdan sonra hep ölmekten bahsederiz. Bu adam hayatının bu aşamasında böyle bir işi planlamış ve yola koyulmuş. Vallahi saygıyla önünde eğilirim. Tüm Avrupa'yı karış karış dolaşmış. Türkiye'de İstanbul, Bursa, kıyı boyu Ege ve Akdeniz Bölgelerinden geçmiş. 21 Aralıkta Şirince'de olmak için yoldayken İzmir'de bisikleti çalınmış. Polise başvurmuş, bisiklet bulunmuş ve tekrar yola koyulmuş. Bu haberle bir gazeteye çıkmış. Bana göstermişti, sanırım Posta Gazetesi. Olay, magazin haberi gibi kıyamet, korkmak ve hırsızlık üçgeninde bir kaç cümleyle verilmiş. Bakış açımız bu. Hırsızlık olayı, 71 yaşındaki bir adamın bisikletle dünya turuna çıkmasından daha çok ilgilendiriyor bizi.
Frederic ile dün ilk defa Taşucu'ndaki camide akşam namazından sonra karşılaşmıştık. Frederick nereli olduğunu sorduğumda; İspanyalıyım değil de Barcelonalıyım dedi. Ailen var mı diye sorduğumda; bir karım ve iki oğlum var dedi. Özlemiyor musun dedim. İnternetten görüşüyoruz dedi. Türkiye'deyken müslüman olmuş. Her yönüyle saygı duyulacak bir insan.
Farklı gemiler ile Girne'ye geldik, limanda buluştuk. Önce Turizm Bilgi ofisine gidip birer harita alalım dedi. Marinadaki ofisten dörder tane harita aldık. Marina etrafında dolaştık. Bir simitçiye girip kahvaltımızı yaptık. Yanında not defteri var. Günlük ve anı defteri gibi. İçinde kendi tuttuğu günlükler ve yoldayken karşılaştığı insanların notları var. Kalbi kadar temiz bir sayfasını da benim için ayırdı :) Simitçide bir şeyler karaladım. Bu beşinci defter dedi. Doldukça bunları eve gönderiyormuş. Öyle çok planlamadan geziyorum dedi. 15-20 gün adada kalacağım, Rum tarafına da geçeceğim dedi. Kahvaltıdan sonra simitçide oturup biraz yazmak istedi. Benim zamanım kısıtlı olduğu için kalktım. Bugün günlerden cuma. Cuma namazında marinadaki camide buluşmak üzere sözleştik. O yazmaya devam ederken ben sahildeki kaleyi ve marinayı dolaşmak üzere çıktım.
Frederic ile dün ilk defa Taşucu'ndaki camide akşam namazından sonra karşılaşmıştık. Frederick nereli olduğunu sorduğumda; İspanyalıyım değil de Barcelonalıyım dedi. Ailen var mı diye sorduğumda; bir karım ve iki oğlum var dedi. Özlemiyor musun dedim. İnternetten görüşüyoruz dedi. Türkiye'deyken müslüman olmuş. Her yönüyle saygı duyulacak bir insan.
Farklı gemiler ile Girne'ye geldik, limanda buluştuk. Önce Turizm Bilgi ofisine gidip birer harita alalım dedi. Marinadaki ofisten dörder tane harita aldık. Marina etrafında dolaştık. Bir simitçiye girip kahvaltımızı yaptık. Yanında not defteri var. Günlük ve anı defteri gibi. İçinde kendi tuttuğu günlükler ve yoldayken karşılaştığı insanların notları var. Kalbi kadar temiz bir sayfasını da benim için ayırdı :) Simitçide bir şeyler karaladım. Bu beşinci defter dedi. Doldukça bunları eve gönderiyormuş. Öyle çok planlamadan geziyorum dedi. 15-20 gün adada kalacağım, Rum tarafına da geçeceğim dedi. Kahvaltıdan sonra simitçide oturup biraz yazmak istedi. Benim zamanım kısıtlı olduğu için kalktım. Bugün günlerden cuma. Cuma namazında marinadaki camide buluşmak üzere sözleştik. O yazmaya devam ederken ben sahildeki kaleyi ve marinayı dolaşmak üzere çıktım.
Girne Kalesi oldukça iyi korunmuş. Kaleyi 3,5 TL'lik biletle gezebilirsiniz. Girne'ye gidenlerin görmesini tavsiye ederim.
Kaleyi gezdikten sonra camiye yöneldim. Frederic'in bisikleti camii önünde, duvara dayalı idi. Benimkini de onun yanına dayadım. Namazdan sonra Frederic'le ayak üstü konuştuk. Onun bu gece Girne'de kalası var. Ben st Hilarion Kalesini de görmek istiyorum. Sanki birbirimizi yıllardır tanıyormuşuz gibi tekrar tekrar kucaklaşıp, birbirimize şans dileyip vedalaştık.
Lefkoşa yolunu bulup Beşparmak Dağlarının tepelerine doğru tırmanmaya başladım. Tepenin geçit noktasına ulaştığımda sağa dönüp 4 kilometrelik, askeri bölge olduğu için durmanın yasak olduğu bir yolla saat 16.00 sularında kaleye ulaştım. Durmamam için askerler yolda uyardı ama bisikletle gidiyoruz ve öküz öldüren yokuşları çıkıyoruz kardeşim. Sen çıkabilir misin hiç durmadan? "Durma" demesi kolay.
St Hilarion Kalesi'nin karşıdan görünüşü muhteşem. Bisikletimi girişe bırakıp basamakları birer birer çıkarak başladım kaleyi dolaşmaya. Bu kale Beşparmak Dağları üzerinde kurulan üç kaleden en batıda yer alanı imiş. Ada halkını olası Arap akınlarına karşı korumak ve muhtemel saldırılara karşı uyarmak amacıyla inşa edilmiş. Kale, bugünkü adını Kudüs'ün Araplar tarafından fethinden sonra Kıbrıs'a göç eden ve ömrünün son yıllarını burada ibadetle geçiren bir keşişten almış.
Girne'den Kalenin görünüşü kadar, kaleden Girne'nin görünüşü de fevkalade. Hava açık ve Zafer Burnuna doğru uzun bir sahil şeridi ayaklarınızın altında.
Ben kalenin en yüksek(740m) noktasından muhteşem manzara karşısında ağzım açık bir şekilde sağa sola bakınırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Saat 17:00 ye gelmekte. Ben yukarı doğru çıkarken aşağıya inen bir çift vardı. Zannediyorum şu anda kalede benden başka kimse yok. Artık aşağıya inip uygun bir yere hava kararmadan çadırımı kurmam lazım. Ben dışarı çıktığımda kapıdaki görevli de kaleyi kapatıp arbasına bindi gitti. Kalenin hemen dibindeki çam ağaçlarının arasına çadırımı kurdum. Gece yağmur yağma ihtimalini göz önünde bulundurarak tüm eşyalarımı çadırın içine tıktım. Yemek yedim, yarım saat kadar şu anda okumakta olduğunuz notlarımı tuttum. Şu anda üşümüyorum ama aylardan ocak olması dolayısıyla yanıma -25 extreme derecesine sahip bir tulum almıştım. Gece üşüyebileceğimi düşünerek tulumun fermuarlarını tamamen çekip, en az seviyede hava alabileceğim kadar iplerini büzdüm. Sonra sessizliğin ve ıssızlığın sesinde uyumuşum. Yarın tekrar Girne'ye inip oradan kıyı boyu güneşin doğduğu yöne doğru gidebildiğim kadar gitmeyi planlıyorum.
Etap Sonu Fotoğrafları
Frederick 71 yaşında olmasına rağmen böyle bir işe kalkıştığı için değil de; ancak bisikleti çalınınca haber değeri olmuş bizde.
Girne Kalesi, Kilise kubbesi
Kaleden Girne Marina
Kaleden Girne Marina
Girne Kalesi
Kaleden Girne Marina
Girne Marina
Girne Marina
Cuma namazı için camiye vardığımda Frederic'in bisikleti oradaydı. Benimkini de onunkinin yanına dayadım.
Girne
Kale yolu ayrımı
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi
St. Hilarion Kalesi yolu
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları. Kale komutanı odası.
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi
St. Hilarion Kalesi'nin en yüksek(740m) noktası
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
İlgili Yazılar
Girne-St Hilarion Kalesi(Bisikletle Kıbrıs-1)Lefkoşa yolunu bulup Beşparmak Dağlarının tepelerine doğru tırmanmaya başladım. Tepenin geçit noktasına ulaştığımda sağa dönüp 4 kilometrelik, askeri bölge olduğu için durmanın yasak olduğu bir yolla saat 16.00 sularında kaleye ulaştım. Durmamam için askerler yolda uyardı ama bisikletle gidiyoruz ve öküz öldüren yokuşları çıkıyoruz kardeşim. Sen çıkabilir misin hiç durmadan? "Durma" demesi kolay.
St Hilarion Kalesi'nin karşıdan görünüşü muhteşem. Bisikletimi girişe bırakıp basamakları birer birer çıkarak başladım kaleyi dolaşmaya. Bu kale Beşparmak Dağları üzerinde kurulan üç kaleden en batıda yer alanı imiş. Ada halkını olası Arap akınlarına karşı korumak ve muhtemel saldırılara karşı uyarmak amacıyla inşa edilmiş. Kale, bugünkü adını Kudüs'ün Araplar tarafından fethinden sonra Kıbrıs'a göç eden ve ömrünün son yıllarını burada ibadetle geçiren bir keşişten almış.
Girne'den Kalenin görünüşü kadar, kaleden Girne'nin görünüşü de fevkalade. Hava açık ve Zafer Burnuna doğru uzun bir sahil şeridi ayaklarınızın altında.
Ben kalenin en yüksek(740m) noktasından muhteşem manzara karşısında ağzım açık bir şekilde sağa sola bakınırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Saat 17:00 ye gelmekte. Ben yukarı doğru çıkarken aşağıya inen bir çift vardı. Zannediyorum şu anda kalede benden başka kimse yok. Artık aşağıya inip uygun bir yere hava kararmadan çadırımı kurmam lazım. Ben dışarı çıktığımda kapıdaki görevli de kaleyi kapatıp arbasına bindi gitti. Kalenin hemen dibindeki çam ağaçlarının arasına çadırımı kurdum. Gece yağmur yağma ihtimalini göz önünde bulundurarak tüm eşyalarımı çadırın içine tıktım. Yemek yedim, yarım saat kadar şu anda okumakta olduğunuz notlarımı tuttum. Şu anda üşümüyorum ama aylardan ocak olması dolayısıyla yanıma -25 extreme derecesine sahip bir tulum almıştım. Gece üşüyebileceğimi düşünerek tulumun fermuarlarını tamamen çekip, en az seviyede hava alabileceğim kadar iplerini büzdüm. Sonra sessizliğin ve ıssızlığın sesinde uyumuşum. Yarın tekrar Girne'ye inip oradan kıyı boyu güneşin doğduğu yöne doğru gidebildiğim kadar gitmeyi planlıyorum.
Etap Sonu Fotoğrafları
Taşucu'nda bizi Kıbrıs'a götürecek gemi önünde...
Yolculuk 7 saat sürüyor. Gece yola çıkan gemide yolculuk boyunca yapılacak en mantıklı iş uyumak. Ben de serdim uyku tulumunu koltukların üzerine, kendime yorgan yaptım. Benim gibi yapan bir turist daha vardı.
Girne sokaklarında...
Girne Marina
Girne sokaklarında...
Girne sokaklarında...
Girne sokaklarında...
2011'in Ağustosundan bu yana yollarda olan Barcelonalı Frederic
Girne Kalesi, Kilise kubbesi
Kaleden Girne Marina
Kaleden Girne Marina
Girne Kalesi
Kaleden Girne Marina
Girne Marina
Girne Marina
Cuma namazı için camiye vardığımda Frederic'in bisikleti oradaydı. Benimkini de onunkinin yanına dayadım.
Girne
Kale yolu ayrımı
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi
St. Hilarion Kalesi yolu
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları. Kale komutanı odası.
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi
St. Hilarion Kalesi'nin en yüksek(740m) noktası
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
St. Hilarion Kalesi
St. Hilarion Kalesi'nden Girne manzaraları
Ertesi günün sabahında çadır kurduğum yer. Kalenin hemen dibi.
St Hilarion Kalesi-Zafer Burnu(Bisikletle Kıbrıs-2)
Zafer Burnu-Gazimağusa-Lefkoşa-Girne(Bisikletle Kıbrıs-3)
Video, Enler, Bilgiler(Bisikletle Kıbrıs-4-Son Bölüm)
Bisikletle Kıbrıs (ROTA)
Ali dostum, mükemmel bi gezi olmuş. askerlik yılını,kıbrıs günlerimi yadettim sayende. gezi notları ve fotograflar şahane olmuş. eline,yüreğine pedalına sağlık. (selçuk şimşek)
YanıtlaSilTeşekkürler Selçuk Dostum. Hem askerlik yapmak için, hem de gezmek için on numara yer. Değil mi?
SilMerhaba
YanıtlaSilAli Hocam Maaşallah en ufak fırsatı değerlendiriyorsun.Harika bir tur olmuş.Paylaşım için teşekkürler.
Teşekkürler. Gerçekten harika bir turdu. Selamlar.
SilValla ne yalan söyleyeyim Kıbrısa gittiğini duyunca hem şaşırdım hem kıskandım. Ardından hemen kıbrısa 23 Nisanda gitmek için uçak biletlerine baktım ama fiyatlar yüksek geldi. 2014 tur planım için kıbrısı bir kenara yazıyorum, bir de Ege turu var 2014 ün programında. Şimdiden 2014 ü de doldurdum.
YanıtlaSilFrederic in KKTC den güneye geçebileceğinden şüpheliyim. Benim bildiğim Kıbrıs kendi topraklarından KKTC ye geçişe izin veriyor ama adaya KKTC den giriş yapanların güneye geçmesine izin vermiyordu. Umarım bu uygulama değişmiştir de Frederic güneyi de gezebilir.
Eyvallah Abi. Kıbrıs'ı gezmiş, görmüşsün ama bisikletle gezmenin farklı olacağını biliyorsun. Frederic güneye geçer inşallah. Sen yapacağım diyorsan yaparsın. Şimdiden yolun açık olsun.
SilAli bey güzel anlatımlarınız için teşekkürler.. Adım adım gezmişde olsam yinede merakla okuyorum.. selamlar
YanıtlaSilTeşekkürler. Gitmeden önce sizin Kıbrıs notlarınızdan faydalanmıştım. Emeğinize sağlık. Bunun için de teşekkürler.
Silkardeşim tebrikler.yorumsuz...Fatih TUNCER...
YanıtlaSilAli abi her daim yolun açık olsun... Bi dahakini sabırsızlıkla bekliyorum...(cihan yıldız)
YanıtlaSilEyvallah kardeşim. Devamı gelecek.
Silinsanlar bisikletle dünyayı geziyor ben daha bisiklete binmeyi bilmiyorum :) utanıyorum valla.. tebrik ediyorum sizi
YanıtlaSilTeşekkürler. Bisiklet vergisiz, belgesiz en basit ulaşım aracıdır. Hiç bir şey için geç kalmış sayılmazsınız.
SilMerhaba. İmrendim, gıpta ettim özelliklede Frederic e. Adanadayım ve bisikletle aynı turuen kısa zamanda yapacağım inşallah. Selamlar.
YanıtlaSilSelamlar. Frederic'e imrenmemek benim de elim de değildi. Misafiri olduğumuz bu dünyada öylesine ölümü beklemek yerine yaşamı derinden hissetmek herkesin becerebileceği bir şey değil. Kıbrıs'ı kesinlikle çok beğeneceksiniz.
SilHI ,I MEET FREDERIC BARNET YESTERDAY IN DOLNY KUBIN IN SLOVAKIA
YanıtlaSilI'm happy for the new news about Frederic. Greetings and love to Frederic and you....
SilMerhabalar.Saint hilarion kalesinin yanan isiklarini gormek isin gece oraya gitmek mumkun mu kale kapandigi icin girisi kastetmiyorum tesekkurler.
YanıtlaSilBu konuda bilgi sahibi değilim.
Sil