Bisikletle Uludağ Zirve Yolculuğu 2013

2011'in Temmuz ayında Uludağ'ın zirvesine iki günlük bir bisiklet yolculuğumuz olmuştu. O zaman bu zorlu yolculuktan büyük zevk almış ve önümüzdeki yıllarda da tekrarlamayı kararlaştırmıştım. 2012'de Gürcistan turundan dolayı  Uludağ'a çıkamamıştım. Bu sene çok önceden tarihi kararlaştırmış turu 2 gece (Kirazlıyayla ve Göllerde) konaklamalı olacak şekilde planlamıştım. 7 Haziran cuma günü iş çıkışı hava Bursa'da yağışlı olmasına rağmen yola çıktım.  Milli Park girişinin alt taraflarında bir yere kamp attım. Macerayı fotoğraflarla anlatmakta fayda var. Fotoğraflar her şeyi size daha iyi anlatacak.
1.Gün(7 Haziran)
 Bursa'yı sel götürürken  Uludağ'ın etekleri günlük güneşlikti.

 Memlekete böyle Ali'ler lazım. Helal olsun Ali ve Ali gibilere.


Kirazlıyayla'ya konacaktım bu gece; ama bu çeşmenin üst tarafı çadır kurmak için son derece müsait.
Kirazlıyayla'ya kadar pedal çevirsem karanlığa kalacaktım. Yarın gündüz gözüyle yolun zevkini çıkara çıkara gitmek varken...
 Önce acıkan karın doyurulur.
2.Gün(8 Haziran)
Ertesi gün sabahın kör vaktinde zirve yoluna düşülür.
Geçerken Uludağ'ın asıl sahiplerini ziyaret etmekte fayda var.
 Fatiha okunup, mekan sahibinden destur alınır.
Yeniden yolda olunur.
 Herkese ücretli olan park bisiklete ücretsizdir.
 Herkese güzel olan yol bisikletliye başka güzeldir.
 Çünkü bisikletli yolun her anını yaşar.
 Plana göre dün akşam konaklayacağım Kirazlıyayla
 Yollar güzeldir
 Bisikletle başka güzeldir.
 Yüksekçe bir noktadan Keşiş Tepe selamlanır.
 Gel de gör gününü der gibi. Nasıl çıkılacak o patika?
Çıkılacak bir şekilde
Özgür atlar diyarı Uludağ
Çıkacağım kapıyı kar mı kapatmış ne?
Bazen soğuk kar sularının aktığı dereler geçilir.
Eriyen kar suları ile su tazelenir.
Henüz erimemiş kar kütleleri yolu keser. Yolun üst tarafından biraz arazi sürüşünden sonra uygun bir yerden geçiş yapılır.
Durum iyi gözükmüyor. Zirveye çıkan kapı kapalı. 
Çıkıştan önce mola verilip güç toplanır.
Çıkabildiğimiz yere kadar çıkarız.
Kapının ağzı. Burayı aşmanın imkanı yok; onun için sağ taraftaki kayalık bölümden çıkacağım.
Zirve'ye daha epey varken nakavt olmuş haldeyiz.
Ben bu noktada iken zirveden dönen 4 arkadaş "Biz buradan kendimizi zor çıkardık; sen bu bisikleti nasıl çıkardın, niye çıkardın dostum? Nedir bu işin sırrı, neden, nasıl yapıyorsun bunu, zor olmuyor mu?" dediler. Ben de "Biraz manyak olmak gerekiyor sanırım, zor ama mümkün." dedim. Dediklerine göre zirvede ve göllerde hiç kimse yokmuş. Oysaki burada 2011'in Temmuzunda epey yürüyüşçü vardı, Göllerde kurulu çadırlar vardı.
Demir atın yükü yüklenir yeniden zirve aşkına yola düşülür.
Zirve yolu taşlık.
Zirveyi yolunda işaret taşlarıyla birlikte ara ara ok işaretleri de var.
Keşiş Tepenin dibinden göllere kadar su yok. Su ihtiyacı olabilecekler için sular bırakılmış.
Bu kar geçişleri oldukça tehlikeli. Ufak bir hatada metrelerce kaymak söz konusu




Kilimli Göl'ün üstünde canavar. En azından zirveye bisikletimi çıkarayım dedim ve zirveye yakın bir noktada yüklerimi indirdim. Bu noktaya kadar bazen kar üstünden bazen kayalıklar üstünden birlikte geldik.
Ama kar yolumu bağladı. Buraya kadar getirebilirsin dostunu dedi. Çok az kalmıştı be. Önümüzdeki yıllarda onu da zirveye çıkaracağıma dair söz verip yola kendim devam ettim.
Zirveden Kilimli Göl ve Karagöl. Arkadaşların dedikleri gibi zirvede ve göllerde kimse yok. Şimdilik buraların sahibi benim.
Zirve yolunda güzeller.
İşte orada zirve. Yol ya kar ya da yar.
Ve zirve 2543 m.
Önce zirve defteri imzalanır.
Sonra Aynalı Göl
Karagöl fotoğraflanır.



Artık dönüş zamanı. Canavarı fazla bekletmeyelim.
Manzara muazzam.
Durup, oturup etrafı seyrediyorum ağzım açık şekilde.
Aşağıya yeni gelen 9-10 kişilik bir grup çadır kurma telaşında gün batarken.
Canavar orada beni bekliyor. Zirvenin dibine kadar geldi ama zirve yapamadı. Ona da yazık. Bulunduğu yerden geri dönerken yaklaşık 10 metrelik kar geçişini geçerken aşağıya doğru taşlık zemine kadar kaydık. Allah'tan alt taraftaki karlar erimişti de kayalık zemin bizi durdurdu. Yoksa ikimiz de Kilimli Göl'ün buzlu sularında soğuk bir duş alacaktık akşam akşam. Ufak sıyrıklarla kazayı atlattık çok şükür. Ayağa kalktık; yükleri indirdiğimiz noktada yükümüzü yüklendik; kaplumbağa gibi yavaş yavaş Kilimli Göl'ün yanına indik; çadırımızı  gölün hemen yanına kurduk. Akşam hava oldukça soğuktu ama tulumun içine girince hiç üşümedim, hatta sıcaktan darlanıp uyandım bir ara.
3.Gün(9 Haziran)
Sabah çok erken kalktım ve en sağda dün kaydığımız yeri fotoğrafladım.
Fotoğraf çekmek için yukarılara doğru tırmanmaya başladım.
Dağcı adayı arkadaşlardan da kalkanlar var. Bu arkadaşlar DATO(Dağcılık ve ve Tırmanış Okulu) bünyesinde son eğitim tırmanışı için gelmişler. Gelirken kar üstünde izlerimizi görmüşler. Bir kaçı bisiklet izi diye tahminde bulunmuş ama çoğunluğu bu şartlarda bisikletin buraya çıkabilmesi mümkün değil deyip ne olduğuna anlam verememişler.
Dün buraya inerken bir sis çökmüştü, şimdi hava açık ve iyi fotoğraf için daha iyisi olamaz.
Aşağıda çadırın göldeki yansımasını çeken arkadaşımız avdayken avlanıyor.
Kilimli Göl
Kilimli Göl seyir ve fotoğraf noktası
Kilimli Göl
Yok böyle bir güzellik. Gölde hala buz parçaları var.
Göl içindeki kurbağalar hala çok sessiz. Buradan anlıyoruz ki bahar henüz buraya gelmemiş.
86 yıldızlı otelim.
Kilimli Göl kenarında, hem de bana ait.
Ben oyalanırken dağcı adayları toparlanıp yola çıktılar.
Ben de onlardan sonra fazla durmadım. Pılımı pırtımı toplayıp sallandım yola düştüm. Hedef Alaçam Köyü üzerinden Bursa
Karagöl
Karagöl'ün yüzeyi tamamen buzla kaplı.
Bana neden bu yolun yolcusu olduğum sorulur çoğu zaman.
Bu yol beni bulutların üzerine çıkarır da ondan...
Bu yol bana yapabileceklerimi gösterir.
Bu yol sabrı, basit yaşamayı, mütevazi olmayı öğretir.
Bu yol mücadeleyi öğretir; muhakeme yeteneğimi geliştirir.
Bu yol güzelliklerini cömertçe gösterir.
Bazende gıcıklık yapar. Bu noktada yine yolum kesildi. Ne yapacağım hakkında biraz düşünüyorum.
Tek çıkar yol, kar kütlesinin üst tarafından geçmek; bu da yüklü bisikletle mümkün değil. Yükleri indirip önce yükümü,
sonra da bisikleti taşıyorum.
Yük yüklendiğine göre işlem tamam. Taşımaktan çok gocunmuyorum da bu yük indirme, bindirme işi beni bezdiriyor. Yolumun erimemiş kar kütleleri tarafından fazla kesilmesini istemiyorum artık. Bir de neden temmuzda ya da ağustosta gelmem ki buraya diye kendi kendime söyleniyorum.
Ama çok geçmeden köşeyi dönünce yine yolum kesiiliyor.
Bu sefer yük indirip, kaldırmakla uğraşamam. Dere boyu aşağıdaki çoban barınağına kadar zor da olsa inerim. Oradan ana yola çıkan bir patika var.
Aşağıya inince kar sularından ikimiz de nemalanıp, soluklanıyoruz.
Buralara henüz bahar gelmediği için çoban barınağının kapısı henüz açılmamış. 
Burasını geçmek kolay oluyor bizim için.


Bir süre soğuk suların şırıltısını dinliyoruz.
Bazen manzarayı yatarak seyrediyoruz.
Önde yola taşlar yuvarlanmış, ilerisi yine kapalı.
Çok şükür ki burada kar kütlesinin kenarından rahatça gidebileceğimiz kadar düzgün arazi.
Ucu yola çıkıyorsa bu tünel de bir alternatif. 
Buradan ayrıldıktan sonra yolda traktör izine benzeyen yeni izler gördüm. Demekki buraya kadar traktör geldiğine göre yolun bundan sonrası açık diye düşünüp sevinirken...
Hoppalaaaa yine kapalı burası. Bu traktör nasıl geldi o zaman oraya? Buradan geçmediğine göre. Dur bir dakika yukarıda bir yol var. Oradan gidip ana yola bir yerlerden inmiş olmalı
Geriye dönüp traktörün yola indiği yeri buluyorum. 
Evet buradan inmiş. Aynı izler burada da var.
Traktör yolunu takip edip ana yola ulaştım.
Artık ağaçların arasında devam ediyor yolculuğum.
Uludağ Milli Parkı Alaçam girişi
Alaçam Köyü'ne inerken
Alaçam Köyü'ne inerken
Değerlendirme
Uludağ'a çıkmak zor, Uludağ'dan inmek başka zor. Temmuzda zordu, Haziranda kardan dolayı daha zor oldu. İlk defa çıkacaklar Temmuzdan önce çıkmasınlar. Ben daha önce göllerden Orhaniye Köyü'ne inmiştim. Göllerden Alaçam Köyü'ne inen yol nispeten daha düzgün.

Zirve Yolculuğu Yol Haritası

Şunu daha büyük bir haritada görüntüle: Uludağ Zirve Yolculuğu 2013

Yorumlar

  1. Adsız6/11/2013

    Ali Bey, biz Yüz Yıllık Macera'yı pedallarken siz de Bursa'nın mücevherinde pedallamışsınız. Çok büyük bir keyifle her bir fotoğrafınıza baktım. Kesinlikle ilham verici. Bu güzel etkinliğinizi paylaştığınız için teşekkürler...
    M. Kaan Sözcüer

    YanıtlaSil
  2. Merhaba
    Ali Hocam gördüklerinizi kıskanmamak elde değil
    Uludağ'ın Hazirandaki hali de bir başka güzelmiş
    Selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba
      Ali Bey deme böyle şeyler zaten zor tutuyorum kendimi ama takipteyim ,uygun zamanlarda, beraber pedallamaktan çok mutlu olurum

      Selamlar...

      Sil
    2. merhaba Ali Hoca;

      Valla büyük keyifle fotolarına baktım ve adım adım seninle birlikte gezmiş kadar oldum....

      Sil
  3. kaç km yaptınız bu turda

    YanıtlaSil
  4. Aliciğim seni kutluyorum. Bu ayda gitmenin tek avantajı zirve yolunda su bulabilme şansının çok olması. Ama bunun yanında bir sürü dez avantaj var. Zirveden göllere inen yol yazın bile zor geçiliyor. Bu mevsimde karlar üzerinden geçmenin ne kadar zor ve tehlikeli olduğunu tahmin ediyorum. Bu turu öne çıkaran bir başka unsur ise tek başına böyle zor bir maceraya girişmek. Ben kendime çılgın derdim ama sen benden daha çılgınsın. Acaba çılgınlık bulaşıcı mı, ne dersin? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyvallah Abi. Erimeyen karlardan dolayı oldukça zorlandım. Orhan Kılıç ile aynı tastan su içmişliğim vardır. Eğer çılgınlık bana bir yerden bulaştıysa, kesin bu yolla bulaşmıştır.

      Sil
  5. Ah yine heveslendirdin beni dostum. Bir gün ben de çıkacağım inşallah ama seninle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gardaşım, yoldaşım olursa, ne mutlu bana...

      Sil
  6. Ali Hocam 1-2 Haziranda oradaydım. Bir hafta ertelesem tanışmak nasip olurmuş muhtemelen. Kilimli gölün üstündeki ikizgöllerde konaklamıştık ve ben göremesemde berbaer gittiğimiz arkadaşım bir ceylan görmüştü. Bana izini görmek nasip oldu. Belki bir gün karşılaşırız bir dağbaşında :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Huzur ve sükunet dağlarda. İnşallah karşılaşırız bir yerlerde. Selamlar, sevgiler.

      Sil
  7. motorumla alaçamdan zirve yapmak istiyorum . tavsiyelerinizi bekliyorum. teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yolun bazı bölümlerinde erimeyen karlar geçit vermeyeceği için Temmuzdan önce gitmeyin derim. Kilimli Göl'e kadar araçlar çıkabiliyor. Kilimli Göl'den zirveye yürürsünüz. Merak ettiklerinizi özellikle belirtirseniz, daha fazla yardımcı olabilirim.

      Sil
  8. Merhabalar. Anlatımınız ve gotoğraflarınız harika. Ben yol bisikleti kullanıyorum. Dağda konaklamadan bu güzergahı yapmak istiyorum. Acaba oteller blgesi ile göller bölgesi diyebileceğimiz alanın arasındaki yol nasıl? Yol bisikletine uygun mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahsettiğimiz rota taşlık, dik inişleri ve çıkışları olan bir patika, yol bisikletine uygun değil. Dikkati elden bırakmadan yol bisikleti ile de geçilebilir; ama dağ bisikleti daha akıllı bir tercih olur.

      Sil
    2. Zaman ayırıp cevap yazdığınız için teşekkür ederim. Bir şey daha sormak istiyorum. Bursadan Süleymaniye ve yiğitali üzerinden oteller bölgesinde gitmemi mi önerirsiniz yoksa dağın etrafından dolaşıp sizin yaptığınız gibi, Akçamdan göller bölgesine gitmeyi mı?
      Hatırlatma; yol bisikleti ile.

      Sil
    3. Oteller bölgesi tarafından çıkıp, Alaçam tarafından inmeni öneririm. Böylece her iki tarafı da görmüş olursun. Hem çıkışın, hem de inişin kolay olmayacağını tekrar belirtmek isterim.

      Sil

Yorum Gönder

Yorumunuzu buraya yazınız