Bisikleti Kullanmayın; Bisiklet Kullanın

İnsan samimi olacak arkadaş. Gözle görülen bazı durumlar var ki samimiyetsizlik diz boyu ve üç beş kelam etmemek imkansız. Bisikletle haşır neşir olan iki türlü insan var. Bisiklet kullananlar; bisikleti kullananlar. Samimi insan bisiklet kullanıyor; samimiyetsiz bisikleti kullanıyor. Artık her şey için, her şeye karşı pedal çevriliyor. “Şunun için pedalla, buna karşı pedalla…” Bu durumun o kadar cılkı çıkmış ki neleri var! Sigarasını tüttürerek kansere karşı pedal çeviren adam bile var. Adam “Nasıl dikkat çekerim?”, “Nasıl yazılı ve görsel medyada yer alırım?”, “Nasıl sponsor bulurum?” bunların derdinde. Samimi değil; bisikleti kullanıyor.


Bir de sponsoruna kul köle olanlar var. Bazı radyo programları vardır; program sunucusunun iki lafından birisi “…’nın katkılarıyla hazırlanan programımız devam ediyor.”dur. Bisikleti kullanan bazı insanlar da böyle; “… ‘nın katkılarıyla hazırlanan turum devam ediyor modunda. Sponsor desteğiyle yola çıkmaya lafım yok; ancak sponsor olabildiğince geri planda kalmalı.

Uzun bisiklet turu tüm muhteşemliğinin yanı sıra turcu için fiziksel ve psikolojik açıdan kolay bir iş değildir. Yolları giden, dağları aşan, güneşte yanan, teri on yerinden akan, yağmurda ıslanan, yüzüne sert rüzgarlar, çamurlar çarpan, elleri kapkara yağlanan sponsor değil turcunun kendisidir. Sponsor duracağı yeri bilmeli, sporcunun önüne geçmemeli.

Piyasa yapmak için bisikleti kullananlar var. Bu tarz insanlar genellikle bisikletinin çiziksiz olmasıyla övünürler; çizilen bisiklet eskimiştir; çöpe atılmalıdır diye düşünürler. Profesyonel takım forması, tayt ve kilometre sayacı olmadan kesinlikle bisiklete binmezler. Bunlar için bisikletin kendisinden çok markası önemlidir. Bisiklet sosyalleştirir; toplanalım, hep birlikte bisiklete binelim, sosyalleşelim, çok iyi; ancak sen niye işine giderken de bisiklete binmiyorsun arkadaş.

Samimi olalım; işe giderken, okula giderken, tatile giderken, yarışırken, eğlenirken, misafirliğe giderken, düğüne giderken, pazara giderken, tarlaya giderken, simit satarken… bisiklet kullanalım ve bunu yaparken de en azından bisikletiyle simit satan adam kadar samimi olalım. Gelmiş geçmiş en masum ulaşım aracını samimiyetten yoksun emellerimize alet etmeyelim. Bisikleti kullanmayalım; bisiklet kullanalım.

Yorumlar

  1. Çok güzel bir yazı olmuş :) Bende bütün bunlardan çok rahatsizim.

    YanıtlaSil
  2. Söylediğiniz bir çok şeye katılıyorum. Başta hiç önyargılı değildim, ancak deneyimledikçe benim gibi çaşıya, pazara, işe, bakkala bisikletle giden ile haftasonu arabanın arkasına bisikletini atan arasındaki farkı anladım. Dertlerimiz bambaşka bu insanlarla, ben neyi nasıl taşırım, oradan buraya nasıl giderim, en çok nereye giderim derdindeyken, onların öyle dertleri olmadığını farkettim. Turculuğa hayli yeni başlamış olsam da, bu işin çoğunlukla yalnız, bilemedin iki kişi yapılabileceğine ikna oldum. Vaktinin yarısını hangi marka bisikletin nasıl olduğunu, inanılmaz pahalı vites sistemlerini konuşmaya ayıran, "en iyisi"ni almaya çabalayıp daha hiç yol yapmamış insanlarla karşılaştıkça, bu işin doğasının yalnız turlamak olduğunu kabulleniyorum

    YanıtlaSil
  3. ne yazık ki ülkemizde bisiklet kullanımını bu hale getirdiler... daha yaygınlaşmamış kültürü bile reklam malzemesi olarak görüyorlar.... daha düne kadar bisikleti çocuğunun karne hediyesi olarak görenler şimdi bisikleti kullanarak farkındalık yaratmaya çalışıyorlar. evet yarattıkları bir farkındalık var benim gözümde oda Görgüsüzlük....

    yazınız için sizi tebrik ederim...

    YanıtlaSil
  4. Düşüncelerimiz tamamen aynı.

    Geçen bir besteci demişti, "Hani bazı şarkılar olur, bunu ben yazmalıydım diye hayıflanırsınız."

    İşte öyle bir yazı.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumunuzu buraya yazınız