Kaybolmak İyidir; GPS Kötüdür

ugüne kadar hiç GPS cihazım olmadı. Hiç ihtiyaç duymadım. Dillerini, hallerini bilmediğim insanların olduğu yollardan, yoğun sisten gözün gözü görmediği yerlerden, sık ormanlar içinden karmakarışık patikalardan geçtim; yanlış yollara saptım; ama hiç kaybolduğumu düşünmedim. Sadece, o an orada bulunmam gerektiğini, kaybolmanın ya da nerede olduğunu bilmemenin, yaptığımız işin özü olduğunu düşündüm.

GPS kullansaydım  yabancı bir ülkede, farklı bir yola girmeyecektim; dağ başında bir köyde durmak zorunda kalmayacaktım; dilini bilmediğim yaşlı bakkalcı kadına yolu sormak zorunda kalmayacaktım; verdiği bir şişe soğuk suyu içemeyecektim; onun bana yardımcı olduğunda kendini ne kadar mutlu hissettiğini göremeyecektim

GPS kullansaydım uzun bir yürüyüş yolunda yolcuların doğru yollardan gitmeleri için yerleştirilmiş işaretleri kullanmak zorunda kalmayacaktım; her işareti bulduğumda, yenisini neşe ve heyecan içinde aramak için kendimi zorlamayacaktım. Yine de işaretleri bulamayıp, yol dışına çıkıp buz gibi soğuk suyu olan bir çeşme başına ulaşamayacaktım. Çeşme başında yemek yiyen bir köylü amcanın menüyü muhabbetiyle zenginleştirdiği sofrasına oturamayacaktım.

GPS kullansaydım: bir akşam üstü bir yaylaya çadır kurmak üzereyken, güzergahım üzerinde bulunan diğer yaylaya "Sadece yarım saatlik yolun kaldı." diyen zat-ı muhteremin sözüne güvenip yola çıkmayacaktım; 2,5 saat yürüdükten sonra yorgun ve bitkin ve bezgin bir şekilde yaylaya ulaşamayacak; nerede olduğumu bilmeden bir yerlere kurduğum çadırdan ertesi sabah başımı dışarı çıkardığımda gördüğüm manzara karşısında nefesim kesilmeyecekti. Yanlış mesafe tahmininde bulunan amcayı hayırla yad etmeyecektim.

Bugüne kadar hiç GPS cihazım olmadı. Ben hiç ihtiyaç duymadım. "Yörüğe: "Paşa olsan ne yapardın?" diye sormuşlar; "Pekmezi içer, soğanın cücüğünü yer, kıl çadırda yatardım." demiş. Ağa da olsam, paşa da olsam 1203 akılsız telefondan herhangi bir akıllı telefona geçiş yapmamak için direndiğim gibi, haritadan GPS'e geçmemek için direnebildiğim kadar direneceğim. Bir GPS cihazım olsaydı; hayatımda ne değişirdi? Belki de çok faydalıdır. Ey GPS kullanıcıları: "GPS kullanmaya başlayınca hayatım değişti." diyebilir misiniz? Örneğin bisiklet sürprizler yaratır, hayat değiştirir; ama GPS sürprizleri öldürür ve işin heyecanını kaybettirir.

GPS: Global Positing System, çoğu zaman nerede olduğunuzu, gitmek istediğiniz yere ne kadar mesafe kaldığını, gitmek istediğiniz yere nerelerden gidebileciğinizi size söylebilen GPS diye söylenince daha havalı duran ama KKS(Küresel Konumlandırma Sistemi) desek daha iyi olur diye düşündüğüm bazen işe yaradığı durumlar olabilecekse de çok zaman gereksiz cihaz.

Ve son olarak GPS kullansaydım kaybolmayacaktım. Kaybolmasaydım, güzel insanlar, güzer yerler, güzel şeyler göremeyecektim; ben, ben olmayacaktım. İstediğin yol ise; kaybolduğunda yoldan çıkmış olmuyorsan, kaybolmaktan neden korkuyorsun?  Kaybolmak iyidir; GPS kötüdür.


Ek: Yukarıdaki yazıyı yazmadan önce bir dost, GPS cihazı olmadığı için yola çıkamadığını, bir GPS temin ettikten sonra yola çıkacağını söylemişti. Nihayetinde yolculuğu balta girmemiş ormanlarda değildi. Bu bana garip geldiği için bu yazıyı yazma gereği duydum. Yukarıdaki yazı GPS'e karşı olduğum için değil; "Çoğu zaman GPS olmasa da olur." demek için; "GPS'in gerekmediği durumlarda GPS olmazsa, nasıl olur?" sorusuna cevap vermek için yazılmıştır. Yazıda da belirttiğim gibi GPS her yerde lazım değildir; ama bazen gerekli olabilir. Doğru anlaşıla. GPS Lobisinin baskılarıyla, böyle bir açıklama yapılmak zorunda kalınmıştır. 14.07.2014

Yorumlar

  1. GPS lobisi :)

    Bilinmezliği öldüren şeyler, gps'ten forsquare'e kadar, bir gezide ne kadar az bulunursa o kadar iyi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumunuzu buraya yazınız