Zagari Geçidi-Mestia ( Gürcistan Bisiklet Turu-9)

Geçidi aşamadığımız ve karanlıkta kaldığımız için dün çadırlarımızı bu engebeli , dağlık coğrafyada daracık bir yolun solunda bulduğumuz ufacık bir alana kurmuştuk. Dün karanlık basınca üşümeye başladığım için çantamda temiz ve kirli giysi namına ne varsa üzerime giymiştim. İyi ki giymişim; zira gece yüksek rakımın soğukluğundan fazla etkilenmedim.

Sabah başımı çadırdan dışarı çıkardığımda ne kadar güzel bir yere çadır kurduğumuzu gördüm ve karşımdaki heybetli dağların karşısında yüreğim tarifsiz mutluluklara garkoldu.

Şu anda 2600 metre civarında bir yerde olduğumuzu tahmin ediyorum. Yanımızda zirvesi karlı sıradağlar yükseliyor. Dakikalarca seyrettim ve seyretmeye doyamadım karşımdaki tabloyu. Dağlarda beni kendine çeken bir şey var sanki.
Dün gece güçlü bir projektörle bize ışık tutulan tepede birkaç karartı var. Bunların ne olduğundan emin olmak için çadırımdan fotoğraf makinemi çıkardım; yaklaştırarak fotoğrafını çektim ve bize ışık tutulan bölgede 2 adet askeri çadır bulunduğunu öğrenmiş oldum. Bulunduğumuz bölge Gürcistan-Rusya sınırı olduğu için karşıki tepede iki çadırdan oluşan bir gürcü karakolu varmış. Rusya ile sorunları olan Bir Gürcistan’da, en azından Rusya sınırında kuş uçmaz kervan geçmez bir yere çadır kurmak çok mantıklı gözükmese bile bizim için güzel bir tecrübeydi. Her şeye rağmen bu geceyi kazasız belasız olarak atlattık. Hatta çok güzel bir gece geçirdik.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra çadırlarımızın yanından birkaç arazi aracı geçti dikkatlice. Aslında sabah uyanınca çadırlarımızı çok da güvenli bir yere kurmadığımızı fark ettim. Yolun üzerine kurmuşuz resmen. Gece buradan bir araç geçecek olsaydı; vay halimize! Yine de daha önceki hayatımda bu kadar güzel bir yerde sabahlamadığımı belirtmem gerekiyor.

Gündüz vakti ara sıra yanımızdan 4*4 arazi araçları geçiyordu; ancak gece vakti tek bir araç geçmedi üzerine çadırlarımızı kurduğumuz yoldan. Zaten gecenin köründe Tsegeri’den bu yana bu yola benzeyen şeyi kullanmak oldukça tehlikeli olur.

Manzarayı doya doya seyrettikten sonra çadırlarımızı ve eşyalarımızı istemeyerek de olsa topladık. Burayı çok sevmiştik; fakat yolcu yolunda gerek. Geçidin tepe noktasına doğru tırmanmaya başladık. Tepeye doğru ilerleyen yolun sağı solu rengarenk çiçeklerle dolu. Sanki bu dünyada olmadığını hissettiriyor bu güzeller, insana kendini.

Yola çıktıktan sonra yarım saat kadar yol alınca 2700 metreye ulaştık ve geçidi aştık. Bu yükseklikte çadır kurmaya daha müsait olan düzlük alanlar varmış. Eğer dün biraz daha vaktimiz olsaydı da; buraya ulaşmış olsaydık çadır kurabilirdik geçidin tepe noktasına.

2700 metre civarında kalıcı buzullar var. Dünden bu yana sürekli dağların zirvelerinde görüyorduk ama temmuz ortasında bu buzullarla karşılaşmak ve onların soğukluğuna dokunmak bizi şaşırttı ve bu bizim için hoş bir sürpriz oldu.


Hoş sürprizlerle karşılaşarak yol almaya devam ediyoruz ve artık alçalıyoruz. Orhan Abi’nin jant sorunlu olduğu için kontrolü elden bırakmadan ağır ağır iniyor. Ben ara sıra basıyorum. Ara sıra da durup fotoğraf çekerken Orhan Abi’yi bekliyorum. Derken Avrupanın en yüksek köyü olan Ushguli’yi tepeden görüyoruz. Köydeki eski evler ve neredeyse her evin yanında bir tane olan uzun, yüksek savunma kuleleri dikkat çekiyor. İnsanlar bir baskın sırasında bu yüksek yapılara çıkarlarmış ve düşmanlarını kulenin en üst katının pencerelerinden attıkları oklar ve diğer silahlarla püskürtmeye çalışırlarmış. Bunların yerine çok daha sağlam ve daha çok kişi tarafından korunan ortak bir kaleleri olsaydı daha mantıklı olurdu diye düşünüyor insan. Buradaki insanlar bütün Gürcistan’ın kırsal bölgelerinde olduğu gibi hayvancılıkla geçiniyor. Büyükbaş hayvancılığın yanı sıra az miktarda küçükbaş hayvancılık da yapıyorlar. Şu anda etrafımızda dolaşan domuz sürülerine de baktıklarını belirtmeme gerek yok sanırım. Gürcistan'ın kuzeybatı bölümümnde yer alan bulunduğumuz bu bölge Svaneti Bölgesi olarak adlandırılıyor. Bu bölgede yaşayan svanlar bölgenin yerli halkıdır. Kafkas Dağları’nın en yüksek on tepesi bu bölgede yer alır. Gürcistan’ın en yüksek dağı olan Shkhara (5.201 m), Svaneti’dedir. Diğer zirveler Tetnuldi (4.974 m), Şota Rustaveli (4.960 m), Uşba (4.710 m ) ve Ailama’dır (4.525 m).
Ushguli'den Shkhara’nın zirvesi çok güzel bir şekilde görülebiliyor. Shkhara Dağı’nı kendine fon edinen tarihi bir kilisenin Gürcistan’a özgü mimarisi fotoğraf açısından bulunmaz nimetler sunuyor. Bu köyde bir süre oyalandık; fotoğraflar çektik; temmuz ortasında karlı dorukları seyretmenin zevkine vardık. Orhan Abi’nin havası inen lastiğini şişirdik ve Mestia’ya doğru yola koyulduk. Ushguli-Mestia arasında çok sayıda köyden ve yayladan geçtik. Yolun kalitesi Ushguli’den sonra biraz düzelmiş olsa da yer yer bizi zorlayacak derecede bozuk. Bu bozuk yolda ilerlerken Orhan Abi’nin bagajı kırıldı. Bu durum Orhan Abi’nin canını oldukça sıktı; ancak tel, çivi ve bant yardımıyla bagajın kırılan demirini bir şekilde birleştirip kontrollü bir şekilde yola devam ettik ve bu şekilde Mestia’ya ulaştık. Orhan Abi geçen sene Uludağ'dan inerken yine bagajı kırdığı için bundan sonra alüminyum bagaj kullanmam diyor. Mestia’dan sonra yol asfalt. Bundan sonrası bizim için yolculuk daha rahat geçecek gibi gözüküyor.
Mestia savunma kuleleri kendine özgü mimarileriyle dikkat çekiyor. Mestia'ya köy değil de kasaba demek gerekir artık. Her tarafta inşaatlar var. Bir kaç büyük otel ve yapımı devam edenler de var. Mestia'da ufak bir hava alanı bulunuyor. Tiflis'ten buraya küçük uçaklar geliyormuş.
Orhan Abi, daha önce bir yerden okuduğuna göre bahçesine çadır kurulan bir evin olduğunu söylüyor. Evi bulabilmek için bir kaç kişiye adres sorduk ve evi bulduk. Bu sırada yan taraftaki evin bahçesinden yaşlıca bir adam bize el etti. Biz de o tarafa yöneldik; az sonra genç bir kadın çıkageldi-İrma- İrma iyi ingilizce konuşuyor. Bizden çadır başı on Lari isteyip çok mu diye ekledi. Tabiki çok dedik. Öyleyse 7 olsun dedi. Biz 5 dedik, sonra 6 Lari'ye anlaştık. (Evin tam adresi: Boris Kakhiani Sokağı, Numara 27).

Pansiyonun banyosunu kullanacağız. Suyun ısınmasını beklerken acıkan karnımızı doyurduk. Gidip bakkaldan yoğurt ekmek ve meyveli gazoz aldım. Günler sonra yoğurt yemek bizim için ayrıcalıklı bir durumdu.

Duşumuzu alıp temiz çamaşırlar giymek bize iyi gelecek. Duşumuzu aldık, kirlenen elbiselerimi yıkadım. Bir de ayakkabılarımı da yıkadım; çünkü derelerden ve içi su, çamur dolu çukurlardan geçerken suyun, çamurun seviyesi ayak bileğimi geçtiği için ayakkabılarım çamur içindeydi.
Devamında çadırıma girdim. Birkaç sayfa not aldım ve uykum geldi. Uyumak çok zor olmuyor böyle günlerin sonunda. Uyumak zor olmadığı gibi uykunun kalitesi son derece iyi oluyor kuru bir matın üzerinde olmama rağmen. Yarın Orhan Abi ile yolarımız ayrılacak. Benim Türkiye’de işlerim olduğu için izin istedim. O da olur dedi. Onun zamanı olduğu için birkaç gün Mestia’da kalacak. Yorulduğumuz için biraz dinelenecek, biraz da çevre gezileri yapacak. Ben yarından itibaren yola tek başıma devam edeceğim.
Pansiyonun bahçe kapısı(O.Kılıç)

İlgili Yazılar
Damal –Akhaltsikhe (Gürcistan Bisiklet Turu 1)
Akhaltsikhe - Khashuri (Gürcistan Bisiklet Turu-2)
Khashuri -Tiflis (Gürcistan Bisiklet Turu-3)
Tiflis - Kazbek- Tiflis (Gürcistan Bisiklet Turu-4)
Tiflis - Khashuri (Gürcistan Bisiklet Turu-5)
Khashuri - Kutaisi (Gürcistan Bisiklet Turu-6)
Kutaisi - Tsageri (Gürcistan Bisiklet Turu-7)
Tsageri - Zagari Geçidi ( Gürcistan Bisiklet Turu-8)
Zagari Geçidi-Mestia ( Gürcistan Bisiklet Turu-9)
Mestia-Zugdidi ( Gürcistan Bisiklet Turu-10)
Zugdidi-Batum ( Gürcistan Bisiklet Turu-11-Son Bölüm)

Yorumlar

  1. Fotoğraflara bakınca içim bir tuhaf oldu. Gürcistanda yine bir dağ geçişi olan yeni bir rota belirledim. Ne dersin gidelim mi? Çadırına bayrağımızı astığını şimdi burada gördüm. Hazırlıklı gelmişsin. :)

    YanıtlaSil
  2. Hem kendiniz gezip
    hem de bizleri gezdirdiğiniz için çok teşekkür ederim.Orhan Bey ile yaptığınız bu turu okumaktan ,fotoğraflarınızı incelemekten çok büyük keyif aldım.Aynı turu iki ayrı kişinin yorumu ve fotoğraflarıyla takip etmek çok keyifli.Diğer taraftan az da olsa kızıyorum size çünki
    evde rahat rahat oturmak varken bizleri bu tür yolculuklar için kışkırtıyorsunuz :)
    Yeni turlarınızı bekliyor ve başarılar diliyorum
    Ayrıca çok zor şartlarda dahi ibadetlerinizi aksatmadığınız için size saygı duyuyor ve tebrik ediyorum
    saygılar...

    Mehmet YAVUZ

    YanıtlaSil
  3. Ali bey tebrikler, Orhan beyin blogundan ayni turu daha önce okumustum, simdi de sizinkini okudum.Diger arkadasin da yazdigi gibi iki ayri kisiden ayni turu okumak degisik oluyor. Ayriyetten fotogralarinizi çok beyendim.Orhan beyin ve sizlerin kiskirtmalarina daha fazla dayanamadim ve mayista Orhan beyi takip etmeye karar verdim. Hayatimda ilk kez böyle bir serüvene katilacagim, hadi hayirlisi diyelim.

    YanıtlaSil
  4. Adsız8/28/2014

    Mithat Tahtalı İnş.Müh. Yazıyı beğendim ve faydalanacağım.Ben evvelce Zugdididen Mestiaya kadar minibüsle gittim de şimdi jipimle Lentekhi tarafından Uşkuliye çıkmayı düşünürken bilgi aradım ve sizi buldum.Bilgilendim.Allah kaza bela vermesin.Yolunuz açık olsun.Teşekkürler resim ve bilgiler için.

    YanıtlaSil
  5. hocam avrupanın en yüksek köyü Usguli ulaşım nasıl saglanıyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz bisikletle sağladık ulaşımı. Araçla gidilmek istenirse Zugdidi'den Mestia'ya minibüs bulunabileceğini tahmin ediyorum. Mestia'dan bir şekilde Uşguli'ye ulaşım sağlanır.

      Sil

Yorum Gönder

Yorumunuzu buraya yazınız