Damal –Akhaltsikhe (Gürcistan Bisiklet Turu-1)

Şu anda Damal'dayız. Gece iyi uyuyamadık çünkü yanında çadır kurduğumuz tesisin köpeği gece boyunca çadırımızın dibinde havlayıp, hırlayıp durdu. Dün akşam muhabbet ettiğimiz Garip Kerem Abi kurtların sık sık bölgede görüldüğünü, zaman zaman da yerleşim yerlerinin yakınlarına indiklerini söyledi. Bizi uyutmadığı için köpeğe pek kızamadık. Belki de yaklaşan bir kurdu uzaklaştırmaya çalışıyordu.
 Sabah 6.30 da uyandık. Bugün Gürcistan’a girip, sınıra yaklaşık 20 km mesafede olan Akhaltsikhe’ye(Ahıska) varmayı planlıyoruz. Orada çalışmak üzere bulunan birkaç dostun yanında konaklayacağız bu gece.

Ekmek, domates ve peynirden oluşan kahvaltımızı yaptıktan sonra konakladığımız tesisin sahibi, Damal’ın sıcak yüzü Garip Kerem Abi’ye teşekkür ettik. Birkaç hatıra fotoğrafı alıp Damal’dan ayrıldık.  Bugün önümüzde 2550 metrelik Ilgar Dağı Geçidi var. Çam Geçidinden sonra geçitlerden korkmaya başladım. Olsun ama geçitler geçilmek içinse biz de geçeriz. Ilgar Dağı’ndan önce Atatürk’ün siluetinin oluştuğu Yukarı Gündeş Köyü’nden geçtik. Oradaki karşılaştığımız köylülerin dediklerine göre siluet 17.30 da oluşmaya başlıyormuş. Henüz öğle bile olmuş değil. Keşke akşam saatlerinde geçip de görebilseydik ulu önderin dağlara düşmüş gölgesini.

Aşağıdan bakınca Orhan Abi’nin Ilgar Dağına doğru tırmanmakta olduğunu görmekteyim. Arayı daha fazla açmadan basalım pedala. 5 gündür pedal çevirmemden olsa gerek fazla zorlanmadan 2550 metrelik Ilgar Dağı Geçidi'ni aştım. Aşınca da, "Ben, ney mişim be!" deyip kendimi gazladım. Beş günde 2. dağ geçidi. Bu gazı kendime vermeseydim önümdeki yokuşta su kaynatmaya başlardım.

Ilgar Dağı’nda yine Ardahan’ın her yerinde görmüş olduğumuz büyükbaş hayvan sürülerini gördük. Çobanlarla ayak üstü lafladık. 1000 hayvanlık sürüye sadece 2 kişi bakıyormuş. Çok normal; çünkü bölgede ufacık bile ekili dikili alan yok. Gözünüzün gördüğü yer yemyeşil mera. Bu 1000 hayvanlık sürü köyün yarısı imiş. Yaklaşık 1000 hayvandan oluşan başka bir sürü daha varmış. Bir amcada Ilgar dağının bir bölümünü devletten üç aylığına kiralamış 8000 TL karşılığında. Köye ait sürüdeki hayvanları kendi bölgesine sokmamak için uğraşıyordu.

Ilgar Dağının zirvesindeki Şehitler Çeşmesi’nden suyumuzu doldurduk. Geçitten aşağıya doğru inerken Posof’a doğru harika manzaralarla karşılaştım. Posof’tan sonra inişli çıkışlı bir yolla Türkgözü Sınır Kapısı’na vardık. Girişte bir fotoğraf almaya çalışırken geçmemiz için kapıyı bize açan memur bizi yabancı zannetti ve anlamayacağımızı düşünerek, beklediğimiz için bir küfür savurdu. Efendiliğimizden taviz vermeden Türkçe cevap verince bulunduğu kulübeden dışarı çıkıp yanımıza geldi. Mahcup bir eda ve sözlerle buradan sürekli yabancı bisikletlilerin geçtiğinin ve gördüğü ilk Türk bisikletlilerin bizler olduğunu söyleyip tebrik etti. Ardından bir polis noktasında ufak bir kağıda, adımızı, doğum tarihimizi ve kimlik numaramızı yazıp onaylattık. Sınırın Gürcü noktasında kimlik kontrolünden geçtikten sonra sınırdaki tüm işlemlerimizi 10 dakika içinde halledip, bir kuruş ödemeden ve herhangi bir aramaya maruz kalmadan Gürcistan topraklarında yol almaya başladık. Vale’ye doğru yolun sağı solu vişne ağaçlarıyla kaplı.

Yorulmuş ve sıcaktan harareti yükselmiş olan biz bisikletlileri cezbeden bu vişnelerin tadına baktık elbette. Vale’de Sovyetlerin yaptığı geniş caddeler ve eski binalar dikkatimizi çekti. Vale’den sonraki kent olan Akhaltsikhe(Ahıska) bugünkü son durağımız olacak. Orada çalışmakta olan Mahir, Serkan ve Gökhan bizi misafir edecek bu gece. Onlar akşam üstü işten çıkacaklar ve işten çıktıktan sonra buluşacağız. Biz şehre erken bir saatte vardık ve kente hakim bir tepe üzerinde bulunan kaleyi ziyaret ettik. Kalede hummalı bir restorasyon çalışması  var. İçeride bir kaç çalışan dışarı çıkmamız gerektiğini el kol hareketleriyle anlatmaya çalışsalar da  gizlice yüksek bir kuleye çıkıp bütün kenti fotoğraflama şansım oldu. Ardından şehri fotoğraflamak için aşağıya doğru indik. Şehri gezdikten sonra bir mekanda Gürcistan’a özgü meyveli gazoz, gözlemeyi andıran haçapuri ve tuzlu alabalık yedik.

Yemeğimizi yedikten sonra Mahir ve Gökhan bizi almaya geldi. Eve varana kadar, onlar araba ile önde, biz bisikletle arkada şehir içinde akşam akşam hızlı bit tur attık. Sovyetler döneminden kalan bir apartmanın 1. katına bisikletlerimizle girdik. Burası Mahir ve Gökhan’ın evi. Varınca duşumuzu aldık, aklandık, paklandık, çamaşırlarımız yıkadık. Bu arada Gürcistan’a girince telefonum kapandı. İletişim şart. Yarın öncelikle para bozdurmam ve faturasız bir Gürcistan hattı almam gerekiyor. Bunları halletmemiz için sabah saatin 10 olmasını bekleyeceğiz çünkü mesai saat 10.00 da başlıyormuş. Ben kendimi yorgun hissettiğim için çıkmadım; ama millet dışarıda. Saat 11.00. Ali yatar. Yarın ola, hayır ola.

Gün Sonu Notları
*Gürcistana girişler kimlikle yapılabiliyor. Sınırdaki tüm işlemlerimizi 10 dakikada hallettik. Herhangi bir aramaya maruz kalmadık.
*Telefon hattınızı yurt dışında kullanmak istiyorsanız, yurt dışına çıkmadan önce kullanıma açtırmanız gerekiyor.

Fotoğraflar
 Damalda yağmura yakalandıktan sonra çadırlarımızı kurduğumuz benzinlik.
Damal
 Ufak bir köyü andıran Damal 
Bize mekanının ve yüreğinin kapılarını açan Garip Kerem Abi'den ayrılırken.  
 Damal tabelası önünde bir fotoğraf. 
 Ilgar Dağı'na doğru
Yokuşu tırmanmaya başladık.


 Yol kıvrıla kıvrıla tepeye doğru çıkıyor

Ilgar Dağı'nı aşmak kolay olmadı. Verilen bir çok moladan biri. 
  Ilgar Dağı'nda karşılaştığımız çoban amca
 veee.... Rakım 2550. Olay budur. Bundan sonra ver elini Posof
  Her taraf büyükbaş hayvan sürüleri ile dolu

  Artık inişteyiz.


 Posof çıkışında sulu bir kavun hararetimizi indiriyor.


 Galiba bunlar son yokuşlar.

  Bölgede bu göllerden irili ufaklı bol miktarda var.
Suyundan kana kana içtiğimiz çeşmelerden biri.
  ve Türkgözü Sınır Kapısındayız.
  Sınırı geçtik. Artık Gürcistan topraklarındayız.


 Girişteki kent Vale.
 Girişteki kent Vale.


 Ahıska(Akhaltsikhe) Kalesi


   Ahıska(Akhaltsikhe) Kalesi
 Kaleden Ahıska
  Kaleden Ahıska
Ahıska(Akhaltsikhe) Kalesi
  Kaleden Ahıska
  Kaleden Ahıska
Ahıska(Akhaltsikhe) Kalesi
  Kaleden Ahıska


  Meyveli gazoz ve haçapuri.

 "Sigara öldürür."'ün gürcücesi
Ahıska(Akhaltsikhe) konakladığımız ev. Binaların dışı harap ama içi saray gibi. Mahir, Serkan ve Gökhan'a çok teşekkürler.

  İlgili Yazılar
Damal –Akhaltsikhe (Gürcistan Bisiklet Turu 1)
Akhaltsikhe - Khashuri (Gürcistan Bisiklet Turu-2)
Khashuri -Tiflis (Gürcistan Bisiklet Turu-3)
Tiflis - Kazbek- Tiflis (Gürcistan Bisiklet Turu-4)
Tiflis - Khashuri (Gürcistan Bisiklet Turu-5)
Khashuri - Kutaisi (Gürcistan Bisiklet Turu-6)
Kutaisi - Tsageri (Gürcistan Bisiklet Turu-7)
Tsageri - Zagari Geçidi ( Gürcistan Bisiklet Turu-8)
Zagari Geçidi-Mestia ( Gürcistan Bisiklet Turu-9)
Mestia-Zugdidi ( Gürcistan Bisiklet Turu-10)
Zugdidi-Batum ( Gürcistan Bisiklet Turu-11-Son Bölüm)

Yorumlar

  1. Adsız7/22/2012

    Tebrikler... Gerisini de bekliyoruz.

    Eyup YILDIRIM

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Eyüp hocam. Devamı gelecek en kısa zamanda.

      Sil
  2. Merakla bekliyordum izlenimlerini. Yazdıklarını okuyup fotoğraflarını gördükçe, bizim bisikletle kendimi yollara vurasım geliyor.

    Hayırlı ve keyifli yolculuklar.

    YanıtlaSil
  3. O akşam içtiğimiz kivili gazozdan bir daha hiç bir yerde bulamadık. Markası neydi acaba?

    YanıtlaSil
  4. Paylaşım için teşekkürler. O köpeğin dediğin gibi kurda havlama ihtimali yüksek. Aynı durum benim başıma da gelmişti

    Ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  5. Ali,tebrikler,sen Orhan bey'e gürcistan a girerken mi katıldın. ist-hopa arasında yokmuydun? Yazılarını ilgiyle takip ediyorum. Yolun açık olsun.

    YanıtlaSil
  6. Orhan Abi ile Gürcistan'a girmeden 4 gün önce Artvin'de buluştuk. Selamlar Coşkun Abi. Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumunuzu buraya yazınız